Kitabın İçindekiler:
Söyleşiler:
1. Bölüm: Amerika Yeni Coğrafyalar Çizecek
2. Bölüm: Tarihimizin Gerçekleri Daha Ortaya Çıkarılmamıştır
3. Bölüm: Ermeni Nüfusu Her Zaman Azınlıktaydı
4. Bölüm: Milliyetçiler Türkiye’yi Tanımıyor
5. Bölüm: Bizim Avrupa
6. Bölüm: Osmanlı Büyük Bir Devletti
7. Bölüm: Moskova’da Öğreniyor Çocuklar!
8. Bölüm: Osmanlı Ermenileri
9. Bölüm: Tarihi Geniş Okumak Lazım
10. Bölüm: Topkapı’nın Krokisi İnsanı Yakar!
11. Bölüm: Millet, Tarihten ve Coğrafyadan Gelen Bir Oluşumdur
12. Bölüm: Sivil Toplum Kuruluşları
13. Bölüm: Gençler Osmanlı ve Türk Tarihinin Dışına Çıksınlar
Makaleler:
1. Bölüm: Vahdeddin ve Ata’nın Dost Oldukları Zamanlar Vardır
2. Bölüm: Özlenecek Bir Bilgin Stefanos Yerasimos
3. Bölüm: İstanbul’u Kültür Başkenti Yapmamak Kimsenin Haddine Değildir!
4. Bölüm: Rusya ve Türkiye
5. Bölüm: Dünyanın Başkenti İstanbul
6. Bölüm: Yahudilikte ve Müslümanlıkta Laiklik Olmaz
7. Bölüm: Yahudilerin ve Müslümanlar’ın Şeriatları ve Hıristiyanlık
8. Bölüm: Sanayi Çağında İstanbul
Arka Kapak:
“Bazı tarihçilerimiz vardır, diyorlar ki mesela, ‘Osmanlılar Arapça kullanmış, Farsça kullanmış.’ Hâlbuki Osmanlı’nın Arapça bileni, bugün bizim İngilizce bilenimiz kadardır.”
“Bize Türkiye ismini 12. asırda İtalyanlar koymuştur. Ülkenin çoğunluk halkı Türk olduğu için bize Türkiye, “Türkü Mania” gibi isimler koymuşlar. Ama biz kendimize ısrarla Rum, Romen demeye devam ettik. Çünkü bu Roma imparatorluğu’nun bir devamıdır. İstanbul’u fetheden Fatih de kendisini Kaiser-i Rum (Doğu Roma İmparatoru) ilan etmiştir. Ama bununla beraber tabii ki o da Türktür.”
“Sultan Abdülaziz’in öldürüldüğü kanısındayım. Çünkü Sultan Abdülaziz bir kere çok dindar. Dindar adamlar kolay intihar etmiyorlar. Abdülaziz yaşamayı seven biri…”
“Vahdeddin ve Atatürk karşı karşıya gelmişlerdir. Ama dost oldukları zaman da vardır. Kim ne derse desin son padişah hazineyi soyup gitmedi. Gittiği yerlerde de Türkiye devleti aleyhinde faaliyette bulunmadı, söz söylemedi.”
“Din ile devletin ayrılması Yahudi ve Müslümanlıkta imkânsızdır. Çünkü her iki dinde de din insanların yirmi dört saatini ayarlar. Sadece devletle olan ilişkilerini değil özel hayatlarını, nasıl yiyip içeceklerini, nasıl temizleneceklerini, karı-koca arasındaki ilişkiyi ve tabii ki devletle olan ilişkiyi ayarlar.”
Ülkemizin değil dünyanın en önemli tarihçilerinden İlber Ortaylı “Tarihin İzinde” dolaşıyor, kafa kurcalayan sorulara cevaplar veriyor ve ezberleri bozuyor.
.
Kaynak: http://www.kitap-ozetlerim.com/tarihin-izinde
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder